Uzun zaman önce Hindistan’da terk edilmiş eski bir köy vardı. Evler, sokaklar ve dükkanlar bomboştu. Pencereler açıktı, merdivenler kırıktı. Burası artık fareler için çok güzel bir yer haline gelmişti.
Aslında, fareler, insanlar gitmeden öncede bu köyde mutlu bir şekilde yaşıyorlardı. Ama şimdi fareler için çok daha rahat bir zamandı. Tüm bu güzel eski ev ve dükkanlara tünel açarak büyük labirentler oluşturdular. Akşam yemeği partileri, festivaller, düğünler ve ziyafetlerle güzel zamanlar geçirdiler.
Ve böylece zaman geçti.
Bir gün, binlerce filden oluşan büyük bir sürü, batıdaki büyük göle giderken köye çok yaklaştılar. Biraz dinlenmek, yüzmek ve su içmek için bu göle uğramaya karar verdiler. Ancak farelerin oluşturduğu tünellerin bazıları çoktan ezilmişti. Fillerin bu tünellerden haberleri yoktu. Zaten bunlardan nasıl haberleri olabilirdi ki?
Bu durum fareler arasında kısa sürede fark edildi ve fareler hızla bir toplantı yaptılar.
“Sürü tekrar bu şekilde geri gelirse, tüm tüneller yıkılır, şehrimiz mahvolur!” diye bağırdı bir fare.
“Şansımız olmayacak!” diye bağırdı bir başkası.
Yapacak tek bir şey vardı. Bir grup cesur fare bu fil ayak izlerini göle kadar takip etti. Orada Fillerin Kralı’nı buldular. Küçük fare bu kralın önünde eğildi ve bir diğeri konuşmaya başladı;
“Ey kral, buraya çok yakın bir fare şehrimiz var. Yanından geçtiğiniz eski terk edilmiş köyde. Hatırlayabilir misin?”
“Tabii hatırlıyorum,” dedi Fil Kralı. “Ama orada bir fare şehri olduğunu bilmiyorduk.”
Fare sözlerine devam etti; “Sürünüz yüzlerce yıldır yaşadığımız evlerin bazılarını yıktı. Eğer (masalsitesi.com) aynı şekilde tekrar gelecek olursanız bu kesinlikle bizim sonumuz olur! Biz küçüğüz ve siz büyüksünüz. Lütfen eve gitmenin başka bir yolunu bulabilir misiniz? Kim bilir, belki bir gün fareler de size yardımcı olabilir. ”
Fil Kralı gülümsedi. Minicik fareler, koskoca fillere nasıl yardım edebilirdi?! Ama sürüsünün, fare şehrini bilmeden ezdiği için gerçekten üzüldü. Dedi ki, “Endişelenmene gerek yok. Sürüyü başka bir şekilde eve götüreceğim.”
Yakınlarda, avcılarına mümkün olduğunca çok fil yakalama emri veren bir kral yaşardı. Fillerin yüzmek için büyük göle geleceklerini tahmin eden avcılar, onları yakalamak için tuzaklar kurmuşlardı. Ama fillerin bunlardan haberi bile yoktu. Fil Kralı ve sürüsü o göle geldiklerinde hepsi tuzağa yakalandı.
İki gün sonra avcılar, Fil Kralı’nı ve sürüsünü büyük halatlarla ormandaki ağaçlara bağladılar. Avcılar gittiğinde, Fil Kralı düşünmeye çalıştı. Ne yapabilirlerdi? Bir fil hariç hepsi ağaçlara bağlıydı. O fil ise kaçmayı başarmıştı.
Fil Kralı, kaçmayı başaran file seslendi. Ona eski terk edilmiş köye geri dönüp orada yaşayan fareleri geri getirmesi gerektiğini söyledi.
Fareler, Fil Kralı ve sürüsünün avcılar tarafından ağaçlara bağlandığını öğrenince göle koştular. Kral ve sürüsünün bağlandığını görünce hızla iplere koştular ve çiğnemeye başladılar. İpleri mümkün olduğunca çabuk çiğnediler. Halatlar çiğnenerek koparıldığında, fareler filleri serbest bıraktı. Fil Kralı, farelere çok teşekkür etti. Fil sürüsünü farklı bir yoldan eve götürdü. Fareler ise fillerin şehri yok etmesinden kurtuldu ve yeni dostlar kazandılar böylece fareler uzun yıllar boyunca mutlu yaşadı.