Uzun zaman önce Benekli adında çok yaramaz bir keçi varmış. Benekli, sahipleri Bay ve Bayan Dallas ile birlikte yaşarmış. Çift, Benekli‘yi bir bebek gibi şımartmış. Ancak Benekli çok yaramazmış ve yünlü kıyafetleri çiğnemeyi severmiş. Çorap, elbise, pantolon… Ne bulursa çiğnermiş. Bay ve Bayan Dallas bu hareketinden dolayı Benekli‘yi sürekli uyarmak zorunda kalırmış.
Bir sabah, Bay ve Bayan Dallas’ın markete gitmesi gerekmiş. Gitmeden önce, Bay Dallas’ın en sevdiği yün ceketini çamaşır ipine asmışlar ve Benekli‘yi:
“Benekli, sakın ceketi çiğneme” diye uyarmışlar.
Dallas’lar ayrıldıktan sonra, yoğun bir şekilde yağmur yağmaya başlamış. Benekli keçi:
“Ah, ceket ıslanıyor! Onu içeri götürmeliyim.” diye düşünmüş.
Ancak farkına bile varmadan ceketi çiğnemeye başlamış. Yağmur bir süre sonra durduğunda Benekli ne yaptığını anlamış:
“Ah hayır, bu sefer beni evden atacaklar.” diye düşünmüş.
Ceketi çiğnediğini kimseye söylememeye karar vermiş. Bay ve Bayan Dallas geri döndüğünde, Bay Dallas ceketini yerinde görememiş ve Benekli’ye:
“Rüzgar, ceketimi uçurdu mu?” diye sormuş.
Benekli hemen başını sallayıp, onaylamış. Ancak Bayan Dallas, Benekli‘nin çenesine yapışan bir yün tutamını fark etmiş.
“Bu ceketin yünü! Neden onu yedin?” diye haykırmış.
Bay Dallas’ın sabrı taşmış ve sinirlenip Benekli‘yi evden kovmuş.
Zavallı Benekli öğle yemeğini yiyemeden cezalandırılıp evden kovulmuş. Ancak aradan birkaç gün geçince Dallas’lar Benekli‘yi affetmiş. Benekli ise bir daha asla yün çiğnemeyeceğine söz vermiş.