Bir varmış bir yokmuş. Bir zürafa varmış. Boyu o kadar uzun, o kadar uzunmuş ki, karnı acıktığı zaman ağaçların en yüksek dallarındaki yaprakları rahatlıkla
Etiket: masal oku
Alçakgönüllü Çoban
Evvelki zamanlardan bir zamanda bir hükümdar varmış. Bu hükümdar, halkın durumunu bizzat yakından takip edermiş. Bir gün ava çıkmış, uzaklarda bir Türkmen köyü
Masal Parkı
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, pireler berber iken, develer tellal iken, çok uzak diyarların birinde yaşayan yaşlı bir adam varmış. Yaşlı adam her gün
Horoz Masalı
Ayşe ninenin bir horozu varmış. Bir gün yolda giderken horozun ayağına diken batmış. Horoz ninesine gidip “benim ayağıma diken battı” diye söylemiş. Ninesi de horozun
Cadının Sihirli Topu
Çünkü kış onun avlanma ve yemek yeme zamanıydı. Garip bir sihirle çocukları birer birer kendisine çekip onları avlardı. Cadının bunu nasıl yaptığını kimse bilmiyor
Tembel Oğlan İle Prenses
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde; ihtiyar bir kadının oğlu varmış. Oğlan çok tembel imiş. O kadar ki; yatağından dışarı çıkmaz, her şeyi ayağına istermiş. Anası buna bir çare
Prensin Kısmeti
Bugünkü Peru Dağları eteklerinde henüz İnka Uygarlığı kurulmadan önce, bu topraklarda genç, güçlü ve iyi kalpli bir prens varmış. Bu prens çevresine o kadar iyi davranır
Yaz İle Kış
Bir varmış, bir yokmuş. Bir yaşlı kadın ile bir yaşlı adam varmış. Gül gibi geçinip giderlermiş. Yaşlı kadın, yerleri süpürürken bir bakla bulmuş. Avlusunun bir köşesine
Kızılderili Prenses Pocahontas
Yıllar önce üç gemi şimdiki Amerika’nın kıyılarına indi. Yaklaşık 100 erkek yeni bir hayata başlamak için adım attı. Adaya yeni gelen bu insanlar bir kale inşa etti. Yeni
Zalim Turna Kuşu
Bir zamanlar, yaz mevsimi çok uzun sürmüş ve içinde yüzlerce balık bulunan küçük bir gölü kurutmuş. Turna kuşu, göldeki balıkların bolluğunu görünce, onları yiyebilmek