Bir zamanlar, yaz mevsimi çok uzun sürmüş ve içinde yüzlerce balık bulunan küçük bir gölü kurutmuş. Turna kuşu, göldeki balıkların bolluğunu görünce, onları yiyebilmek için bir plan kurmuş. Sonra uçup, gölün kenarına konmuş ve derin derin düşünüyor gibi yapmış. Turna kuşunu gören balıklar;
“Hayrola, niçin böyle düşüncelisiniz?” diye sormuşlar. Turna: “Sizin geleceğinizi düşünüyordum.” demiş.
Balıklar: “Neymiş, bizim geleceğimiz hakkında düşündüğün?” diye merakla sormuşlar.
Turna kuşu: “Bu gölün suyu çok azalmış; havalar böyle giderse daha da azalacak ve bir müddet sonra buranın suyu size yetmeyip hepiniz öleceksiniz. iki dağ ötede çok büyük bir göl var. isterseniz, gagamla sizi oraya götürebilirim.” demiş.
Balıkların hepsi, turna kuşunun söylediklerine sevinmiş. İçlerinden yalnızca biri:
“Ölsem de inanmam. Nerede görülmüş zalim turna kuşunun bizimle dost olduğunu?” deyince, balıkların aklına bir şüphe düşmüş.
“Sözlerimin hepsi doğrudur. Ben sizin bildiğiniz turna kuşlarından değilim. Şayet bana inanmıyorsanız, içinizden birini benimle gönderin, ona gölü göstereyim.” demiş turna kuşu.
Balıklar, turna kuşunun bu sözü üzerine, içlerinden birini göndermişler.
Turna, balığı ağzına alıp büyük göle götürmüş ve ona gölün her tarafını gezdirmiş. Sonra, tekrar balıkla birlikte kuruyan göle dönmüşler.
Küçük balık gölün güzelliğini anlata anlata bitirememiş. Böylece tüm balıklar, turna kuşuna inanmışlar. Turna kuşu, ilkin bir balığı ağzına alıp büyük göle götürmüş ve orada afiyetle midesine indirmiş. Sonra tekrar kuru göle dönmüş.
“Arkadaşınızı büyük göle bırakıp geldim. Şimdi başka biriniz gelsin de onu da götüreyim.”
Böylece turna kuşu, tüm balıkları bir bir gölün kıyısına götürüp yemiş. Gelgelelim göldeki bütün balıkların hepsi bitmiş ve yengeçten başka canlı kalmamış.
Turna kuşu; “Oldu olacak şunu da yiyeyim bari” diye yengecin yanına gelmiş: “Yengeç kardeş, istersen seni de diğer balıkların yaşadığı büyük göle götüreyim.” demiş.
Akıllı yengeç, biraz düşündükten sonra: “Seninle gelmeyi çok isterim ama beni ağzında götürürken düşürmenden korkuyorum. Kıskaçlarımla boynuna tutunmama izin verirsen gelirim.” demiş.
Turna, yengecin isteğini kabul edince, yengeç, onun boynunu mengene gibi kavramış ve birlikte havalanmışlar.
Birlikte epeyce uçtuktan sonra, uzaktan büyük bir göl gözükmüş. Turna, büyük gölün üzerinden geçmiş ve başka bir tarafa yönelmiş.
Yengeç: “Turna kardeş, gölü geçtik, beni indirmeyecek misin?” diye sormuş.
Zalim turna kuşu haince gülerek: “Kim demiş seni göle bırakacağımı? Seni de diğer balıklar gibi gölün karşı kıyısında yiyeceğim.” deyince, yengeç, kıskaçlarıyla kuşun boynunu sıkıp, onu öldürmüş.
(Hint Masalı)